SİNAN SOFUOĞLU'NUN KAZASI İLE İLGİLİ GERÇEKLER,ÜZERİ ÖRTÜLMEK İSTENENLER

SİTEDEN ALINTI YAPTIM SİNAN SOFUOĞLU'NUN ARKADAŞI CAN GÖKSAY OLAY YERİNDE BULUNUYORMUŞ VE OLAYIN NASIL GERÇEKLEŞTİĞİNİ ANLATMIŞ ;

Öncelikle adım Can Göksay.Tolga Uprak ile 8 yıldır pistlerdeyim ve onun kronemetresinide ben tutuyorum.Beni tanıyanlar biliyor zaten ama tanımayanlar için söylüyorum,ben sadece Tolga'nın arkadaşıyım.Pistteki hiç bir kurum,kuruluş,teknik ekip ve sponsor ile alakam yoktur.Olayın başından sonuna kadar Tolga ile canlı şahidiyiz.Ve 8 yıldır bu işin içerisinde olduğumuz için neyin ne olduğunu biliyoruz.İlk olarak size olayı anlatmam gerekiyor,çünkü federasyon yetkilileri dahil herkes kendine göre olayı anlatmış.
Tolga antremana çıkmadı beraber kara şiganın oradaki trübünlerde antremenı izlemeye gittik.Yanımızda Sinan Şenel ve hatırladığım kadarıyla Tuna Şahbazoğlu vardı.Tolga Sinan'a, ben Barış'a zaman tutuyorduk.Sinan en son turunu 47.400'lük zamanla atıp arka düzlükten kara şiganına doğru geliyordu.Fren yapma mesafesine geldiğinde fren yapmadı ve tapagaz bir şekilde fren mesafesini 20 metre daha geçti.(virajın içine doğru)Kimin pistin neresinde nasıl fren yaptığını uzun zamandır bildiğimiz için bu aykırı bir durumdu ve hemen bakın bakın diye bağırdım.Sonra Sinan sanki durumu birden farketmiş gibi çok sert bir fren attı ve motorun başıda sert bir şekildi eğildi.Sonra freni hemen bıraktı ve bir daha sıktı.Bu sefer gidon çırpmaya başladı.Bu anlattıklarım 1-1,5 saniye içerisinde oluyor çünkü çok fazla sürat vardı.Gidon 2-3 kez sert bir şekilde çırptıktan sonra motor soldan toprağa çıktı.Toprağa çıkar çıkmaz yan döndü ve Sinan'ı fırlattı.Bizde hemen olay yerine koşmaya başladık.Sinan en son sazlıkların içinde kaybolmuştu.Olay yerine geldiğimizde hemen Sinan'ı aradık.Buradaki ayrıntıları fazla vermek istemiyorum.Ama en son Sinan'ı bulduğumuzda bir kaya parçasının üzerinde yüz üstü yatıyordu.Hatta kayanın üzerinde biraz burnundan gelen kan lekesi bile vardı.Arkamızdanda şu anda hatırlayamadığım bayağı bir insan olay yerine koşmuştu.Daha sonra ambulans geldi ve ambulanstakiler oraların biraz çamurlu olmasından dolayı oraya girmeye başta tereddüt bile ettiler.Ne ambulansta doktor vardı nede pistte herhangi bir asbaşkan.hatta federasyondakilerede telefonla biz haber verdik.
Daha sonra ambulansın arkasından hastaneye gittik ve gerisi malum.Akşam ben piste geldim ve olay yerinde 3-4kişi vardı ve elleriyle taşları temizliyorlardı.Daha sonra oraya 50NC kamyonun giridiğini gördük.Ve ertesi gün sabah olay yerinde kaya falan yoktu.
Ben burda hiç bir kimseyi suçlamıyorum.Ama Federasyonun yaptığı açıklamalar niye savunma şeklinde!Niye pistin hiç bir suçu yok diyorlar.Pistin hiçbir suçu yoksa orada kum havuzu yada çakıl havuzu olması gerekmiyor mu?Yada o kayanın orda işi ne.Elbette piste meydana gelen kazalarda ya mekanik arıza yada pilotaj hatası olacak.Pilotlar kendilerini zorlucaklarki zaman yapsınlar.Bunlar işin içinde olan şeyler.Ama yetkili kimse,sorumluluk kimdeyse bütün güvenlik önlemlerini almak zorundalar.Tolga ve Sinan Şenel ilk derince hastanesinde polise yazılı bilgi verdi olayı aynı benim anlattığım şekilde yazdırdılar.
Olayların üzerini örterek biz hiçbir şekilde hiç bir yere gelemeyiz.Bunu öncelikle bu işte suçlu olan kişilerin anlaması lazım.Bu çok çok üzücü ve çok büyük bir kayıptır.Artık motor yarışlarının hiç kimse için bir anlamı kaldığını düşünmüyorum.Bunu herkesin bir milat olarak görüp herkesin birlik olarak ilerisi için artık güzel şeylerin başlangıcına dönüştürmesini umuyorum.Şimdi kendi çıkarları için federasyona yüklenenlerde olacaktır.Ama baştaki zihniyet değişmedikçe Türkiye'de motorsporları bir yere gelmez.Yarışçıların fikrinin alındığı ve en kıdemsiz çalışanından en baştakine sadece motor sporlarının geleceği için çalışan gerçek anlamda bir federasyon istiyorum.
Acımız çok büyük bunu size anlatamam..Ama Kenan kardeşimize bişey demek istiyorum.Abilerinin seni görmek istediği yere ulaşmanı istiyorum senden.Hayat bizim değil, biz hayatı yaşıyoruz sadece.Hepimizin başı sağolsun...hepimiz bu işin peşini bırakmıyacağız ve ne gerekiyorsa yapacağız,sadece kendimiz için !!!!

NOT : ALINTIDIR

malesef burası türkiye, her işte olduğu gibi insanımıza değer verilmeyip, öncelik her zaman için maddi çıkarların öne çıktığı görülmekte. yazıda behsedilen o taşlık yerin daha önce temizlenmesi ve kum havuzu yapılması fedarasyona maddi bi külfet getireceğinden zamanında yapılmamış ve bu şekildeki kaza sonucu yaşamını yitiren değerli bir kişi buranın tehlikeli olduğuna işaret etmiştir. bu gibi şeyler her yerde mevcuttur. karayollarımızdaki bulunan kavşakların çoğunda trafik ışıkları yoktur. ışıkların konulması kararını veren merciler o kavşakta illa belirli bi birikimin olmasını (kaza, yoğunluk gibi) beklerler. yani alt yapı her zaman için 2. pilanda kalmaktadır.
kazasız sürüşler dilerim.

üzülerek söylüyorum ki burası türkiye