Evet, motosiklete binmeye karar vermek, özgürlük hissi ile nikah masasına oturmaktır. Rüzgar bir yanınızda, macera diğer yanınızda şahit koltuğundadır. Salonda seçkin davetliler vardır; yollar, bir sürü her cinsten ince, uzun yollar, asfalt, şose, ağaçlı, tezek kokulu, çayırların arasından geçen, bazen bir köyün içinde önünüzde tavukların, ördeklerin uçuştuğu yollar. Yeşilliğin masmavi deniz ile birleştiği koylar vardır, adalar vardır keşfedilmediğini sandığınız çakıl taşlı küçük koyları ile. Yolları birlikte paylaştığınız mutlu motosikletçi yüzler vardır her yaştan. Güneş, bulutlar, yağmur, ormanlar, hele fıstık çamı ormanları, Ege’nin zeytin ağaçları, Süphan Dağı’nın kar suları, Cunda’nın Kedonya’ları, Bozcaada’nın asma kütükleri, Polente Feneri, Fethiye’nin portakal bahçeleri , Kaz Dağları’nın tepesindeki taş çeşme, bir delikanlının askere giderken yavuklusu için üzerine kireçle yazdığı “Vatan İçin Gidiyorum, Senin İçin Döneceğim” yazısı ile salondadır davetli sandalyelerinde. Müthiş bir mutluluk duygusu hakimdir salona. Bu nikaha karar vermek ne kadar güç oldu diye düşünürsün içinden.
- “Bu iş çok tehlikelidir vazgeç” demişlerdir, oysa doğru ve eğitimli olarak motosiklet kullanmanın tehlikeli olmadığını fark edeli çok olmuştur.
- “Türkiye’de zaten trafik eğitimi yetersiz, motosikleti araçtan saymazlar, trafikte yasası bile yok” diyenlere, “Olsun bir gün öğrenirler, bir gün değişir” demişsindir.
- “Türkiye‘nin en vurdumduymaz kurumu Karayolları Genel Müdürlüğü, 80 yıllık eski teknoloji ile yaptığı mıcırlı yollarda süründürür. Delik deşik, uyarı levhasız, eriyen asfaltlı yollarında yaşamını tehlikeye atar. Üstelik köprü ve otoyollarından kamyonet parasına geçirir seni” demişlerdir, “Olsun ülkemde bir gün modern ve medeni bir genel müdür gelir bu yazgıyı değiştirir” demişsindir.
- “Maliye Bakanlığı motosikleti lüks araç sayıyor, bu yüzden motosikletin parasına yakın vergi ödeyeceksin. Yazık değil mi parana” demişlerdir, “Olsun bir gün motosikletin desteklenmesi gerektiğini onlar da anlar” demişsindir. Bütün bu karşı çıkışlarda hep aklına iyimser şeyler gelmiştir.
- Motosiklete bindiğimde artık trafik sıkışıklığı ve park sorunu yaşamayacağım, trafikte çok daha az zaman harcayarak keyifle gideceğim işime diye düşünmüşsündür. Artık hafta sonları şehir stresinden kaçarken metal ve camdan oluşan bir fanus içinde değil; rüzgarı, güneşi, çiçek kokularını hissederek gezeceğim yollarda hele arkamda sevdiğim varsa, ne mutluluk! diyerek.
- Yolları, kaşif heyecanı ile, arkanda sevdiğin, yanında yol arkadaşların, paylaşma duygusunun hazzı ile arşınlayacağın gelmiştir aklına. Ve sonunda o zor kararı verip yaşamına sokarsın motosikleti. ÇOK İSTEDİĞİNİZ BİR ŞEYİ ASLA ERTELEMEYİN Yukarıda böyle hoş bir tablo çizdikten sonra kısaca söylemek istediğim şudur:
Bugün Türkiye’de 3 milyona yakın motosiklet var, bu rakam dünya ülkelerindeki oranların çok altındadır. Çünkü motosiklet ülkemizde uzun yıllar, her anlamda ihmal edilmiştir. Ama biz motosikletçiler şunu çok iyi biliyoruz; her yolumuzda, gittiğimiz her yörede, durduğumuz her yerde hayranca bakan binlerce gözü fark ederiz. Bugün motosiklete binen 3 milyon kişi var ise gönlünde motosiklet yatan en az yirmi milyon insan var. Sözüm işte yollarda motosikletlere hayranca bakan bu insanlara; eğer gönlünüzde motosiklete binmek isteği var ise, hiçbir sebeple bu isteğinizi ertelemeyiniz. Sizi motosiklete binmekten alıkoyan şeylerin hepsi üstesinden gelinecek şeylerdir, geçen zaman ise kayıp hanenize yazılacaktır. Özgürlüğün elinden tutun, bir an önce nikah masasına oturun. Hepinize keyifli sürüşler. Alıntıdır.http://motohaber.com/motosiklet/emrah-soyuer/motosiklete-binmek-ozgurlukle-nikahlanmaktir.html |
Konu: Motosiklete binmek özgürlükle nikahlanmaktır 
Haziran 14th 2008, 01:35