Sabahın bir köründe kalkarsınız, daha uykunuzu alamadan giyinip kuşanıp koştur kuştur durağa gidersiniz. Bir dizi insan… Hepsi de birbirinden daha somurtkan olmak için gizli bir yarışa girmişlerdir sanki… İşinize ya da okulunuza vardığınızda aynı manzaranın bir başka versiyonuyla karşılaşırsınız.
“Yav” dersiniz kendi kendinize “Bir Allah’ın kulu da güne güzel başlamaz mı?”
İnanın, bu sorduğunuz soruyu her insan bir şekilde kendisine soruyor.
Hadi sabahı bir derece anlarım. Kargalar kahvaltı başına oturmadan kalkmanın verdiği bir mahmurluktur. Tabiri caizse daha afyonunuz patlamamıştır. Peki öğlen? Akşam? İkindi vakti? Akşam üstü?…
En basiti, gideriz fotoğrafçıya, “Abi” ya da “Hanım Abla, biraz tebessüm edin şimdi” der. İşte o an ‘nerden çıktı bu yaa!..‘ deriz. O anda dünyanın en zor işidir bu.
Gülümsemek neden bu kadar zor, hala anlayabilmiş değilim. İş kızmaya, söylenmeye, surat asmaya gelince çekinmiyoruz maşallah.
Oysa bir gülümseme için nerdeyse bir ‘oynayamam yerim dar’ demediğimiz kalıyor. (o kadar kızmışım ki yazarken suratımın davul gibi gerildiğini hissediyorum)
Yüzümüzde toplam 60 kas bulunmaktadır. Şimdi suratınızı bir asın bakıyım…
Şu anda bir somurtmak için toplam 40 kasınızı hareket ettirdiniz. (birkaç dakika bu pozisyonda durursanız, kaslarınızın yanı sıra duygularınız da harekete geçecek. Amman değişmeden hemen diğerine geçelim…)
Şimdi de gülümseyin Hadiiiii… Bu yazıyı nerde okuduğunuz beni ilgilendirmez. Kafede, okula, işte. Somurttunuz, şimdi de bunu deneyin… GÜLÜMSEYİN
Ve sadece 20 kasın hareketiyle kendinizi daha rahat ve mutlu hissettiniz değil mi? O zaman gülümsemenin formülü için şöyle diyebilir miyiz:
GÜLÜMSEMEK = Minimum enerji+ maksimum fayda
İletişim kurarken sihirli bir anahtar gibi kullanabilirsiniz gülümsemeyi… Kendi yüzünüzle birlikte başka yüzleri de aydınlatmış olursunuz. Fena mı işte???
Tamam, hadi bırakın beni… Deyin ki, mustafa, kafasına göre yazmış! Yapılan araştırmalar da benimle aynı görüşü paylaşıyor:
Çünkü gülümseyen bir yüz fotoğrafı gösterilen denekler, kendilerine para ve çikolata verildiğinde aynı oranda mutlu oldu.
Alman Dr. Heiner Uber ”Gülme Prensibi” adlı kitabında gülmenin yararlarından bahsetmiş. Burada sizinle paylaşmak istiyorum:
1- Kötü huylu tümörlerle mücadele eder
2- Soğuk algınlığından korur
3- Şeker hastalığına karşı korur
4- Tansiyonun dengede kalmasını sağlar
5- Vücuttaki ağrıların azalmasını sağlar
6- Stresi yok eder
7- Mutlu hissettirir
8- Saldırgan ve sinirli olmayı engeller
9- Fiziksel olarak iyi hissetmenizi sağlar
10- Sindirime yardımcı olur
Hani her sabah soruyorduk ya, “Bir Allah’ın kulu da güne güzel başlamaz mı?” diye, bugün sizin sayenizde bir kişi bu soruyu sormasın kendisine. Ne dersiniz? Hoş olmaz mı?
Gülmek için mutlu olmayı beklemeyiniz, belki gülmeden ölürsünüz. ( Victor Hugo )