MersinMotorDelisi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

MersinMotorDelisi

Tutku,Sevgi,Adrenalin
 
AnasayfaMersinMDLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 GÖNÜL FERMAN DİNLERMİ!!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
BURCU
Moderator
Moderator
BURCU


Kadın Mesaj Sayısı : 16
Nerden : istanbul
Personalized field :
MersinMotorDelisi®.

Kayıt tarihi : 16/04/08

GÖNÜL FERMAN DİNLERMİ!! Empty
MesajKonu: GÖNÜL FERMAN DİNLERMİ!!   GÖNÜL FERMAN DİNLERMİ!! Icon_minitimeMayıs 13th 2008, 04:17


GÖNÜL FERMAN DİNLERMİ!! 515023727_95393a380f

Çoklarından işitmişiz: Gönül ferman dinlemez diye. Gerçekten dinlemez mi? Dersiniz.


Veya niçin dinlemez? Bunları hiç düşündüğünüz oldu mu? Sizlere çok değişik gelebilecek fikirlerle konu üzerinde duracağım.
İnsan binlerce duygulara sahip bir varlıktır. Beyin de faaliyet gösteren duyu organlarımız ve akıl olduğu gibi henüz keşfedilmemiş binlerce hislerimizin merkezi durumundaki önemli bir azamız vardır ki o da kalbimizdir.




Akıl iyiyi kötüden ayırt edebilme melekesidir. Bunu zeka veya zekavet ile karıştırmamak gerekir. Akıl ise hakkı batıldan iyiyi kötüden ayırt edebilme kabiliyetidir.


Hisleriyle hareket etme kişiden kişiye değişebilir. Bir insan bütün hislerine göre hareket edebildiği gibi bazen kalbine de danışarak hareket ettiği de olabiliyor.



Değişik durumlara ve işlere göre kişi farklı bir yol izleyebilir. Kadınlarda his hakim olur. Ve hislerine göre hareket ederler.



Yani akıllarına hiç danışmadıkları anlamına gelmesin, yani yapı itibarıyla hislerine göre hareket ederler. Tehlikeli olan insanları ve durumları sezebilirler.



Erkekler de hislerden ziyade fikir hakimdir. Hadiseleri hislerinden çok aklına danışarak çözmek isterler. Buda erkeklerin hissiz olduğunu hislerine göre hiçbir zaman hareket etmezler anlamına gelmez.


Hislerin en galeyanda olduğu çağ gençlik çağıdır. Bu yaşlarda gençlik sadece hisleri dinler aklı dinleyemiyor. Hisleri aklına ve fikirlerine üstün geldiğinden hareketleri hislere göre yönlenmektedir.



Yani akıl kabul etmediği halde hisleri hangi tarafa meylederse ve ağır basarsa genç o yöne kayar. Kendisinin değer mefhumları eğer hislerini dizgin altına almayıp serbest kılan ve bazen teşvik eden özelliklere sahipse bütün bütün yoldan çıkar ve artık zapt edilmez bir vaziyete gelebilir.


Hisler akıbeti görmekten uzaktır. Yani bağlandığı için sonu nereye varacağını fazla hesap edemez. Hislerin doruk nokta da olduğu bu çağlarda hisler nerde sükun buluyorsa veya nerede tatmin oluyorsa gençlik arada kendisine saadeti arar.



Bu yaşlarda çizilen yollar ileri dönük olarak düşünüldüğü halde günübirlik fikirler şeklinde de ortaya çıkabilir.



Çünkü akla ve mantığa göre hareketler düzene sokulmadığından hislerin tatmin olmasıyla devam ettiği yolun sonu kendisine görünmeye başlıyor. Kendini kurtarma düşüncesi şiddetli bir arzu şeklinde kendini belli etmezse o yollarda düşe kalka devam ediyor. Ve sonunda gençlik tokadını yiyip bedbaht olanların sınıfına dahil oluyor.


Aslında konumuz “Gönül Niçin Ferman Dinlemiyor” şeklinde idi? Değişik şeyler anlatıldı şeklinde bir kanaat oluşmasın sizlerde. Çünkü buraya kadar ifade edilenlerden anlaşıldığı gibi bir insan da akıl ve mantığa hisler üstün gelip ağır bastığında aklın ve mantığın gereklerini yapamaz duruma geliyor.



Yani hisler mantığın kurallarını ve gerekçelerini ehemmiyetsiz bir duruma getiriyor veya diğer ifade ile iptal ettiriyor ve kişi artık aklı yerine kalbine ve hislerine göre hareket etmeye başlıyor. Ve o zaman da gönül ferman dinlemez duruma geliyor.


Burada akla gelen bir başka soru bir insan ferman dinlemeyip gönlüne göre mi hareket etsin? Evet bu dünya da bir insanın sevdiği ile beraber olması gayet normal karşılanabilir.



Fakat bu eğer meşru yollarda değilse tavsiye edilmez. Ve edilemez. Sonu hicran ve ayrılıkla bitecek olan birisinin peşinden koşmak çok defa nafile olmaktadır. Hem sevilen çok defa kabul edememektedir.





Çünkü kalbimiz Samed olan yani Hiçbir şeye muhtaç olmayan ve herkesin muhtaç olduğu Canab-ı Hakkın ayinesidir. Böyle bir kalbe hiçbir şeye kudreti yetmeyen ve daima fena ve fani damgası taşıyan bişrisi karşılık veremez.



Sonra o sevdikleri firak yani ayrılıkla kendisine ayrılık acısını ve hüznünü ekerek göçüp gitmektedir.

Bir insan sevdiğinin devamlı beraber olacağını düşünerek sever. Eğer onun bir gün öleceğini ve kendisini bir gün bırakacağını ve hele bütün bütün toprak olacağını düşünse ona ciddi bağlanamaz.




Çünkü bu sevgiler ezeli ve ebedi bir maşukun yerini tutamamaktadır. Sevdiklerini zahiri ve geçici sebeplerden dolayı sevenler gerçek aşkı hissetmek isteyen kalp tarafından sürekli red edilmektedir.



Tabii bu kalbe bağlı olan insandaki diğer duygular gerçek gıdalarını ve manevi ihtiyaçlarını alamadıklarından sürekli bir arayış içine girerler. İnsan ruhu huzursuzluk içinde çalkalanıp bocalanır.


Evet fanilerin faniliğini gördükten sonra gönül o zaman ferman dinleyebilir. Yoksa hep bildiğini okur. Ferman dinleyebilmesi kuvvetli fikirlerle hislerinin etrafında ağlar kurulmasıyla mümkündür.



Hisleri gemlendirebilme irade terbiyesi iledir. İradesine hakim olamayanlar hislerinin ve arzularının peşinden gitmekten kendilerini alıkoyamazlar. Her şeyi meşru sınırlar içinde mütala etmek düşüncesi hayatının gayesi olmalıdır.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
GÖNÜL FERMAN DİNLERMİ!!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MersinMotorDelisi :: Şiir Delisi-
Buraya geçin:  
Forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar